Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları 135. İl Divan toplantısını ilçe teşkilatlarının yoğun katılımı ile gerçekleştirdi. Toplantı, İl Kadın Kolları Başkanı Nagehan Gül Asiltürk’ün açılış konuşması ile başladı.

Asiltürk, siyasi gündemi değerlendirdiği konuşmasında ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri aktardı. Ermenek’teki maden faciasında hayatını kaybeden işçileri anarak sözlerine başladı. ABD’nin sözde insan hakları uğruna İslam coğrafyalarını karıştırdığına ve sınırımızında tehdit altında olduğuna ve Hükümet’in çözüm sürecinde sıfır durumunda olduğuna dikkat çeken İl Kadın Kolları Başkanı, “müslümanlar bu durumdayken saraylarda oturmakla kimse izzet kazanamayacaktır” dedi. Papa’nın Türkiye ziyaretine de değinen Asiltürk, Aksaray’ın ilk konuğunun Papa olacağını, ayrıca İslam dünyasına Hristiyanlar tarafından adeta “siz paramparça olun, biz birlikteyiz” mesajı verilmek istendiğini dile getirdi. Ülkede bugün buğdayın kırmızı alarm verdiğini ve olası bir savaşta stok olmadığını ifade eden İl Kadın Kolları Başkanı, dünyanın en iyi zeytinini ve zeytinyağını üreten Türkiye’de zeytinliklerin kesildiğini belirtti. Saadet Partisi’ne çok iş düşüyor diyen Asiltürk, 2015 milletvekili seçimlerinde partinin mecliste olma azim ve kararlılığında olduğunu dile getirdi ve Saadet iktidarında bütün yapılması gerekenler yapılacaktır diyerek sözlerini noktaladı.
Ev sahibi ilçe Ataşehir’in Kadın Kolları Başkanı Aysun Ekşi Bayraktar, ilçe başkanları adına bir konuşma gerçekleştirdi.

Divan’ın eğitim gündeminde konuşmasını gerçekleştiren Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, kadın kolları çalışmalarının büyük önem arz ettiğini, Saadet iktidarının anahtarı olduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Doğan, bölgemizin işgal edildiği, parçalandığı, müslümanların bilinç altının işgal edildiği, insanların canını korumak, karnını doyurmak için ülke değiştirdiği, ailelerin ekonomik sorunlarla parçalandığı, insanın anne babasını öldürdüğü, sokakların kesildiği, çocukların dağa kaldırıldığı ve hatırlanması gerekenin zorla unutturulduğu, gerçekleri yazmak yerine gizlemek için iktidara tetikçilik yapıldığı bir dönemden geçildiğini belirtti. Bir Hadis-i Şerif’i aktaran Doğan, bugün müslümanlarda dünya sevgisinin hasıl olduğundan bahsetti. “Önce insan kendine şu soruları sormalı ben kimim, biz kimiz, onlar kim bu üç sorunun cevabını bilen kolay kolay zik zak çizmez” dedi. Doğan, hayatın tüm alanlarının Kur’an ve Sünnet ışığında olması gerektiğini, helal olanın bu olduğunu söyledi ve bunu şifre çözmeye benzetti, sınırın dışına çıkmanın ise haram olduğunu, bunun da şifre kırmak olduğunu ifade etti.

Ekonomiye de değinen Doğan, Türkiye’de devletin ve halkın bankalara toplam borcunun 2,5 Kentrilyon olduğunu belirterek, Türkiye’deki herşey satılsa bu borç ödenemez dedi. Bir ülkeyi kimin yönettiğinin öneminden ziyade nasıl yönetildiğinin önemini, ayrıca usulün esastan önce geldiğini, usulde yanlışlık varsa bir ülkenin kalkınmasının mümkün olmayacağını vurguladı. “En kötüsü soruyu yanlış anlamaktır” diyen Doğan, “dolayısıyla yanlış cevaplanacaktır ve hamallık da yanına kar kalır” ifadelerini ekledi. “Yaşadığımız İslam, ümmetin sıkıntılarını hissettirmiyorsa, yaşadığımız İslam’ın, Amerika’ya İsrail’e faydası varsa eyvah, siz kağıdı dolduruyorsunuz ama yanlış şeylerle dolduruyorsunuz. Şuurlu Müslüman soruyu doğru anlayan Müslümandır. Müslüman olmak demek ölçü sahibi olmak demektir” dedi. Doğan ayrıca, teşkilat çalışmalarındaki disipline de vurgu yaparak sözlerini tamamladı.